Grimm Kardeşlerin Masalları

Kötü üvey ailesi tarafından ezilen genç bir kız, büyülü bir yardımla prensin kalbini kazanır ve mutluluğa kavuşur.

Külkedisi, üvey annesi ve kıskanç üvey kız kardeşleri tarafından hor görülen, sürekli aşağılanan ve ağır işler yapmaya zorlanan genç bir kızdır. Bir gün, annesinin mezarına diktiği fındık ağacından gelen büyülü yardımla prensin düzenlediği baloya katılır ve prensin kalbini çalar. Ancak gece yarısı kaçmak zorunda kalır ve geride cam bir ayakkabı bırakır. Prens, bu ayakkabıyı giyen kızı aramaya başlar ve sonunda Külkedisi’yi bulur. Kötü üvey aile cezalandırılırken, Külkedisi prensle evlenerek mutluluğa kavuşur.

Prenses, altın topunu kuyuya düşürdüğünde yardımını isteyen bir kurbağaya verdiği sözü tutmak zorunda kalır ve bu söz büyülü bir dönüşümle sonuçlanır.

Genç ve güzel bir prenses, altın topunu kuyuya düşürdüğünde, onu geri getirebileceğini söyleyen bir kurbağayla karşılaşır. Kurbağa, prensesten kendisini arkadaşı olarak kabul etmesini ve onunla yaşamasını ister. Prenses söz verir ancak kurbağanın bu isteklerini yerine getirmek istemez. Kralın emriyle sözünü tutmak zorunda kalan prenses, kurbağayı öfkeyle duvara fırlattığında, kurbağa bir prense dönüşür. Prensin aslında bir büyü yüzünden kurbağa olduğu ve prensesin onu kurtardığı ortaya çıkar. Sonunda birlikte mutlu bir hayata başlarlar.

Cennetin yasak kapısını açan bir kız, yalan söyleyerek cezalandırılır ve ancak pişmanlıkla kurtuluş bulur.

Fakir bir oduncunun kızı, Meryem Ana tarafından cennete götürülür ve orada büyütülür. On dört yaşına geldiğinde, Meryem Ana ona cennetin on üç kapısının anahtarlarını verir ve son kapıyı açmamasını tembihler. Ancak merakına yenik düşen kız, yasak kapıyı açar ve ceza olarak dünyaya gönderilir. Yıllar sonra bir kral tarafından bulunur ve evlenirler. Üç çocuğunu da kaybettikten sonra, sonunda günahını itiraf eder ve Meryem Ana tarafından affedilir.

Korkuyu öğrenmek isteyen saf bir delikanlı, perili bir şatoda cesaretini sınar ve sonunda beklenmedik bir şekilde korkuyu keşfeder.

Bir babanın iki oğlundan küçük olanı, saf ve beceriksiz bir delikanlıdır; ne bir şey öğrenebilir ne de anlayabilir. Korkuyu öğrenmek istediğini söyleyince babası onu evden gönderir. Delikanlı, korkuyu öğrenmek için bir yolculuğa çıkar ve perili bir şatoda üç gece geçirmeye karar verir. Şatoda hayaletler, canavarlar ve tuhaf olaylarla karşılaşır, ancak hiçbirinden korkmaz. Cesareti sayesinde şatonun lanetini kırar ve kralın kızıyla evlenir. Sonunda, karısının bir hilesiyle soğuk su ve balıklarla uyandırıldığında korkuyu öğrenir ve huzura kavuşur.

Yedi küçük oğlak, annelerinin uyarısına rağmen kurdun hilelerine kanar ve onun tarafından yutulur, ancak anneleri onları kurtarır ve kurdun sonunu hazırlar.

Bir keçi, yedi yavrusunu ormana giderken kurtlara karşı uyarır. Kurt, sesini ve ayaklarını değiştirerek yavruları kandırır ve onları yutar. Ancak en küçük oğlak saklanmayı başarır. Anne keçi döndüğünde yavrularını kurtarmak için kurdun karnını keser ve içine taş doldurarak diker. Kurt, susadığı için kuyuya giderken taşların ağırlığıyla suya düşer ve boğulur. Yedi oğlak ve annesi kurdun ölümüne sevinir.

Sadık John, efendisine olan bağlılığıyla genç kralı tehlikelerden korumak için hayatını feda etmeye hazır bir hizmetkârdır.

Sadık John, ölmekte olan yaşlı kralın oğlunu koruması ve ona rehberlik etmesi için verdiği sözü tutmaya kararlıdır. Yaşlı kral öldükten sonra, genç krala mirasını gösterir ancak altın sarayın prensesinin resminin bulunduğu odayı saklar, çünkü bu resim genç kralı tehlikeye atacaktır. Genç kral resmi görür ve prensese âşık olur, onu kazanmak için Sadık John’dan yardım ister. Sadık John, prensesi getirmek için zekice bir plan yapar ve sonunda genç kral ile prenses evlenir. Ancak, Sadık John, kralı korumak için duyduğu kehanetleri yerine getirirken taş kesilir. Kral, büyük bir fedakârlıkla Sadık John’u hayata döndürür ve mutlulukla yaşarlar.

Bir köylü, aptalca davranışlarıyla şans eseri kralın kızını güldürür ve beklenmedik bir ödül kazanır.

Bir köylü, ineğini satar ve parasını saymakta ısrar eden kurbağalarla tartışır, sonunda tüm parasını suya atar. Daha sonra et sattığı köpeklerle benzer bir anlaşmazlık yaşar. Krala şikayet etmeye gittiğinde, kralın kızını güldürür ve kral ona kızıyla evlenme teklif eder. Köylü reddeder, ancak kral ona para ödemeye karar verir. Köylü, asker ve bir Yahudi'ye vaat ettiği paralar yüzünden ödülünü kaybeder, ancak kralın hazinesinden istediği kadar para alarak mutlu bir şekilde evine döner.

Kralın kızı, on iki erkek kardeşini kurtarmak için yedi yıl boyunca konuşmadan ve gülmeden sabretmek zorunda kalır.

Bir kral ve kraliçenin on iki oğlu vardır. Kral, on üçüncü çocukları kız olursa, oğullarının öldürülmesini emreder. Kraliçe, oğullarını uyarır ve ormana kaçmalarını söyler. Kız kardeşleri doğduğunda, kırmızı bayrak görürler ve öfkeyle ormanda yaşamaya başlarlar. Yıllar sonra kız kardeşleri onları bulur, ancak kardeşlerin laneti nedeniyle on iki kardeş kargaya dönüşür. Kız kardeş, yedi yıl boyunca konuşmayarak ve gülmeyerek kardeşlerini kurtarır. Sonunda kardeşler insan formuna döner ve kötü üvey anne cezalandırılır.

İki kardeş, kötü üvey annelerinden kaçarak ormanda hayatta kalmaya çalışırken, büyülü bir dönüşümle sınanır ve umut dolu bir kurtuluş hikayesi yaşarlar.

Üvey annelerinin zulmünden kaçan kardeşler, ormanda sığınak ararken büyülü bir dereden su içen erkek kardeş, geyiğe dönüşür. Kız kardeşi onu korur ve bir kulübede yaşamaya başlarlar. Kralın av partisi sırasında geyik yakalanır, ancak kral kız kardeşi görür ve onunla evlenir. Kötü üvey anne, kraliçeyi öldürüp yerine kendi kızını geçirmeye çalışır, ancak gerçek kraliçe ruhuyla geri döner. Büyü bozulunca erkek kardeş insan formuna kavuşur ve mutlu bir sonla hikaye biter.

Uzun saçlarıyla bir kulede hapsedilen Rapunzel, prensin yardımıyla büyücünün tutsaklığından kurtulur ve aşkına kavuşur.

Rapunzel, büyücü tarafından doğumundan itibaren alınıp bir kuleye kapatılan güzel bir kızdır. Uzun ve altın gibi saçları sayesinde büyücü kuleye tırmanır. Bir gün, prens Rapunzel'in şarkısını duyar ve ona aşık olur. Büyücünün hilesiyle Rapunzel çöle sürgün edilir, prens ise kör olur. Yıllar sonra birbirlerini bulurlar, Rapunzel'in gözyaşları prensin gözlerini iyileştirir ve mutlu bir hayata başlarlar.

Kötü üvey annesi tarafından kış ortasında çilek toplamaya gönderilen genç kız, ormanda karşılaştığı üç küçük adamın yardımıyla kraliçe olur.

Üvey annesi ve üvey kız kardeşi tarafından hor görülen genç bir kız, kışın ortasında çilek toplamak için ormana gönderilir. Orada üç küçük adama rastlar ve onlarla ekmeğini paylaşır. Küçük adamlar, kızın bu iyi yürekliliği karşısında ona güzellik, ağzından altın dökülmesi ve bir kral tarafından eş olarak seçilme hediyelerini verirler. Kız, çilekleri toplayıp eve döndüğünde hediyeler gerçek olur. Üvey kız kardeşi de aynı şansı denemek ister ancak bencil davranışları yüzünden lanetlenir. Sonunda genç kız, kralın eşi olur ve kötülük yapanlar hak ettikleri cezayı bulur.

Tembel bir kız, üç garip kadının yardımıyla kraliçenin verdiği imkansız görevi tamamlar ve prensle evlenir.

Tembel bir kız, annesi tarafından dövülürken kraliçenin dikkatini çeker. Kraliçe, kızı saraya götürür ve büyük miktarda keten ipliği eğirmesini ister. Kız bu görevi yerine getiremeyeceğini anlayınca üzüntüye kapılır. Üç garip görünümlü kadın ona yardım teklif eder ve karşılığında düğünlerine davet edilmeyi isterler. Kadınlar kısa sürede tüm keteni eğirirler. Düğünde prens, bu kadınların çirkin görünümlerinin nedenlerini öğrenince, gelininin asla eğirmeyeceğine yemin eder ve kız böylece eğirme zahmetinden kurtulur.

Hansel ve Gretel, aileleri tarafından terk edilen iki kardeş, bir cadının şekerden evinde tutsak olur ama zekalarıyla kurtulurlar.

Hansel ve Gretel, yoksul bir oduncunun çocuklarıdır ve açlık nedeniyle üvey anneleri tarafından ormana terk edilirler. İlk başta Hansel’in bıraktığı çakıl taşları sayesinde eve dönerler, ancak ikinci kez terk edildiklerinde ekmek kırıntıları kuşlar tarafından yenilir ve yollarını kaybederler. Ormanda şekerden yapılmış bir ev bulurlar, fakat evin sahibi olan cadı onları tuzağa düşürür. Cadı, Hansel’i şişmanlatıp yemek ister, Gretel’i ise hizmetçi yapar. Gretel, cadıyı fırına iterek kardeşini kurtarır. Cadının hazinelerini alarak eve dönerler ve babalarıyla mutlu bir şekilde yaşamaya başlarlar.

Genç bir kral, ölü karısını yılan yapraklarıyla hayata döndürür ancak karısının ihanetiyle yüzleşmek zorunda kalır.

Fakir bir babanın oğlu, savaşta gösterdiği cesaretle kralın gözüne girer ve kralın kızıyla evlenir. Kızın garip bir yemini vardır: Eğer önce ölürse, kocası onunla birlikte gömülecektir. Kralın kızı ölünce, genç kral yeminini yerine getirir ve mezara kapatılır. Burada, yılanların ölüyü canlandıran yapraklarını keşfeder ve karısını hayata döndürür. Ancak karısı, hayata döndükten sonra ona ihanet eder ve onu öldürmeye çalışır. Sadık bir hizmetkarın yardımıyla genç kral tekrar hayata döner ve adalet yerini bulur.

Bir hizmetkar, yediği beyaz yılan sayesinde hayvanların dilini anlar ve bu yeteneğiyle kendini suçlamalardan kurtarıp bir prensesin kalbini kazanır.

Bilgeliğiyle ünlü bir kralın hizmetkarı, gizemli bir yemeği tadarak hayvanların dilini anlama yeteneği kazanır. Bu yeteneği sayesinde kraliçenin kayıp yüzüğünü bulur ve suçsuzluğunu kanıtlar. Daha sonra, yolculuğu sırasında yardım ettiği hayvanların minnettarlığıyla karşılaşır. Prensesin imkansız görevlerini yerine getirerek onunla evlenmeyi başarır ve mutlu bir hayat sürer.

Küçük bir terzi, zekası ve cesaretiyle devleri alt eder, krallığın yarısını ve prensesi kazanır.

Küçük bir terzi, bir seferde yedi sinek öldürerek cesaretini kanıtlar ve "Bir vuruşta yedi" yazan bir kemer takarak dünyaya açılır. Bir devle karşılaşır ve onu zekice kandırarak üstün gelir. Kraliyet sarayına ulaşır ve kral, cesaretini test etmek için ondan iki devi öldürmesini, bir tek boynuzlu atı ve vahşi bir domuzu yakalamasını ister. Terzi, her görevi akıl ve kurnazlıkla başarır. Sonunda kral, sözünü tutarak kızını terziyle evlendirir ve krallığının yarısını ona verir. Terzi, kimliğini gizleyerek bir kral olarak hayatını sürdürür.

Genç bir prens, güzel ama kibirli bir prensesin çözemediği bir bilmeceyle onunla evlenme şansını yakalar.

Bir prens ve sadık hizmetkârı, yolculukları sırasında bir cadının evine sığınır. Cadının zehirli içeceği atı öldürür, ancak atın etini yiyen bir karga, daha sonra on iki haydutu zehirler. Prens, bu olayı bir bilmeceye dönüştürerek güzel ama kibirli bir prensese sunar. Prenses bilmeceyi çözemez ve gece gizlice prensin odasına gelerek cevabı öğrenmeye çalışır. Ancak prens onu yakalar ve bilmeceyi çaldığını kanıtlar. Sonunda prensle evlenmek zorunda kalır.

İki kız kardeşten çalışkan olanı, kuyuya düşen mekiğini ararken büyülü bir dünyada karşılığını alır.

Çalışkan ve güzel üvey kız, mekiğini kuyuya düşürdükten sonra kendini büyülü bir dünyada bulur. Burada, ekmekleri fırından kurtarır, elmaları toplar ve Mother Holle'nin evinde hizmet eder. İyi niyeti ve çalışkanlığı sayesinde altınla ödüllendirilir. Ancak tembel kız kardeşi aynı yolu izlediğinde, benzer şansı elde edemez ve ziftle kaplanır.

Küçük bir kız, yanlışlıkla kardeşlerinin kargaya dönüşmesine sebep olduğunu öğrenir ve onları kurtarmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar.

Bir adamın yedi oğlu vardır ve bir kız çocuğu özlemiyle yanıp tutuşur. Sonunda bir kızı olur, ancak çocuk zayıf doğduğu için vaftiz edilmesi gerekir. Oğullarından biri su getirmek için gönderilir, ancak hepsi birlikte gider ve kavga ederken testiyi kuyuya düşürürler. Eve dönmeye korkan çocuklar ortadan kaybolunca, öfkelenen baba, "Keşke hepiniz kargaya dönüşseniz!" diye beddua eder. Aniden yedi oğlu kargaya dönüşür ve uçup giderler. Yıllar sonra küçük kız, kardeşlerinin akıbetini öğrenir ve onları kurtarmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Yıldızların yardımıyla cam dağa ulaşır ve kardeşlerini bulur. Kardeşlerinin insan formuna dönmesini sağlar ve mutlu bir şekilde eve dönerler.

Kırmızı başlıklı bir kız, büyükannesini ziyarete giderken kurnaz bir kurtla karşılaşır ve onun tuzağına düşer.

Kırmızı Başlıklı Kız, hasta büyükannesine yiyecek götürmek için ormanda yola çıkar. Yolda karşılaştığı kurt, onu kandırarak büyükannesini yer ve onun kılığına girer. Kız, büyükannesinin evine vardığında kurdun tuzağına düşer. Ancak bir avcı tarafından kurtarılır ve kurt cezasını bulur. Hikaye, Kırmızı Başlıklı Kız'ın ders çıkararak bir daha asla kurallardan sapmayacağına söz vermesiyle sona erer.